Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, TİP’ten Hatay Milletvekili seçildiği halde tutukluğu mühlet gelen Can Atalay‘ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Atalay’ın tutukluluğunun Anayasa’ya karşıt olduğunu belirten Baş, “Bugün TBMM’de yemin merasimine katılması engellenen Can Atalay, yalnızca Can Atalay değildir. Yalnızca Can Atalay’ın özgürlüğü engellenmemektedir. Açık söz ediyoruz, Hatay halkının iradesi gasp edilmiştir. Hatay halkının kelamının TBMM’ye taşınması engellenmiştir. Bunun bilhassa altını çiziyoruz. Her mevzuda milletin iradesi kelamını lisanından düşürmeyen iktidarın bu açık hak gaspına sessiz kalarak onay vermesi kayıt altına alınmalıdır. Türkiye’de hukukun, yargının geldiği noktayı takip eden herkes an prestijiyle siyasi bir kararla karşı karşıya olduğumuzu bilmelidir” dedi.
TİP önderi Baş, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Baş basın toplantısında, TBMM 28’inci Periyodun bugün başladığına işaret ederek Hatay’dan milletvekili seçilen ve tutukluluğu devam ettiği için yemin merasimine katılamayan Can Atalay’ın durumunu gündeme getirdi. Erkan Baş, “Gücümüzün yegâne kaynağı olan halkımızı ve tüm muhalefet partilerini Can Atalay’a özgürlük demeye, seçilmiş bir milletvekilinin ve Hatay halkının iradesinin gasp edilmesi karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz. Umuttan, inattan ve adalet uğraşından asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Baş’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Doğalında tartışılacak, değerlendirilecektir”
“14 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerde halk 600 milletvekili seçti. Biz bu seçimde gerçekleştiğine inandığımız usulsüzlükleri seçim süreci boyunca açık bir formda ortaya koyduğumuz haksızlıkları ve nihayetinde seçim sonucu olarak ortaya çıkan tabloyu elbette ki çok boyutlu olarak kıymetlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu önümüzdeki devirlerde bütün detaylarıyla kamuoyunun çeşitli bölümleri tarafından doğalında tartışılacak, değerlendirilecektir.
“Hatay halkının iradesi gasp edilmiştir”
Ancak, an itibariyle sonuçlar resmileşmiştir. 600 milletvekili seçilmiştir. 600 milletvekili mazbatalarını aldı. 600 milletvekili vilayet seçim konseylerinden aldıkları mazbatalarını TBMM’ye teslim ettiler. TBMM siciline kayıtları yapıldı. Lakin bugün yemin merasimi için toplanan Genel Kurul’da TİP Hatay Milletvekili Can Atalay yoldaşımızın iştiraki engellenmiş durumdadır.
Can Atalay, 14 Mayıs’ta milletvekili seçilmiştir. Nokta. 25 Mayıs’ta mazbatasını almıştır. Resmî sonuçlar 30 Mayıs’ta Resmî Gazetede yayınlanmıştır. 2 Haziran yani bugün de TİP’li milletvekilleri ve avukatıyla birlikte Can Atalay’ın TBMM’ye kaydı yapılmıştır. Özetle bugün itibariyle Can Atalay’ın seçilmiş TİP’in Hatay Milletvekili olduğu dördüncü kere resmen tescil edilmiş durumdadır. Bu gerçek apaçık, tartışmasız bir halde ortadayken bugün TBMM’de yemin merasimine katılması engellenen Can Atalay, yalnızca Can Atalay değildir. Yalnızca Can Atalay’ın özgürlüğü engellenmemektedir. Açık tabir ediyoruz, Hatay halkının iradesi gasp edilmiştir. Hatay halkının kelamının TBMM’ye taşınması engellenmiştir.
“Tahliye kararı verilmemesi açıkça Anayasa’nın ihlal edilmesidir”
Bunun bilhassa altını çiziyoruz. Her hususta milletin iradesi kelamını lisanından düşürmeyen iktidarın bu açık hak gaspına sessiz kalarak onay vermesi kayıt altına alınmalıdır. Türkiye’de hukukun, yargının geldiği noktayı takip eden herkes an itibariyle siyasi bir kararla karşı karşıya olduğumuzu bilmelidir.
Anayasa’nın 83’üncü hususu açıktır. ‘Seçimden evvel yahut sonra bir hata işlediği ileri sürülen Milletvekili Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.’ Anayasa’nın unsurunu okuyoruz. Bu kadar açık bir karar ortadayken mahkemelerin bu açık karara karşın rastgele bir yorum hakkı ya da rastgele bir yorum yetkisi yoktur. Derhal tahliye kararı verilmelidir. Tahliye kararı verilmemesi açıkça Anayasa’nın ihlal edilmesidir. Tahliye için rastgele bir müracaata gerek olmadığı kanaatindeyiz. Müracaat yapılmadan dahi resen tahliye kararı verilmesi gerekirken avukatlarımız aracılığıyla 8 gün evvel müracaat yapmış olmamıza karşın hala karar verilmemiş olması bir kabahat teşkil etmektedir.
“Süreç son derece yavaş bir biçimde işletiliyor”
Türk Ceza Kanunu’nun 109’uncu unsuru der ki ‘Kişiyi hürriyetten mahrum kılma cürmünün cezası 10 yıla kadar mahpustur.’ Burada türel bir süreçten kelam edemeyeceğimiz, siyasi bir süreç işlediği tam bu nedenle ortadadır. Tahliye talebinin 28 Mayıs Seçimi ve TBMM Yemin Merasimi sonrasına bırakılmış olması bunu göstermektedir. 25 Mayıs günü Yargıtay’a tahliye dilekçesi verilmiştir. Evrak Yargıtay Savcılığı’nın önündedir. Yapılması gereken derhal ilgili ceza dairesine gönderilmesi ve ilgili ceza dairesinin de önüne gelen evrak kapsamında çabucak tahliye kararı vermesidir. Ancak hızla işlemesi gereken bu süreç son derece yavaş bir biçimde işletiliyor.
“Hatay halkı Can Atalay’a ve TİP’e bir vazife, sorumluluk vermiştir”
Buradan açık ve net paylaşmak istiyoruz; Can Atalay, Somalı, Ermenekli madencilerin avukatıdır. Aladağ’ta tarikat yurdunda can verenlerin, Çorlu tren katliamında ölenlerin, Hendek Havai Fişek Fabrikası faciasında hayatını yitiren çalışanların avukatıdır. Can, Gezi’nin en hoş çocuklarının avukatıdır. Dün tutuklanması da bugün tahliye edilmemesi de tümüyle hukuka karşıttır. Buradan yurttaşlarımıza seslenmek istiyoruz; kıymetli yurttaşlarım sarsıntının yarattığı yıkım ve travma varlığını sürdürmektedir. Ne acılarımız dindi ne yaralarımız sarıldı. Fakat biz TİP olarak halkımıza bir kelam verdik. Bizlere mezar olan bu kentleri yapan inşaat tertibinden buna yol açan siyaset nizamından sarsıntı sonrası halkın yardımına koşamayan acziyetten, halkımıza çadır satan haysiyetsizlerden hesap soracağız dedik. Bizim verdiğimiz bu kelama karşılık Hatay halkı Can Atalay’a ve TİP’e bir misyon, sorumluluk vermiştir.
“Umuttan, inattan ve adalet uğraşından asla vazgeçmeyeceğiz”
Can, hukuksuzca tutulduğu cezaevinden çıkıp misyonlarını yerine getirmek üzere derhal çalışmalarına başlamak istiyor. Biz halkımıza verdiğimiz kelamı tutmak istiyoruz. Biz bu kelamı tutacağız. Dikkatinize sunmak istediğimiz konu şudur; şu anda halkın seçme hakkı, seçme özgürlüğü engellenmektedir. Şu anda seçilmiş bir milletvekilinin vazifesini yapması engellenmektedir. Bu pürüzü kesinlikle aşacak, halkımıza verdiğimiz kelamı tutacağız. Buradan bir sefer daha gücümüzün yegâne kaynağı olan halkımızı ve tüm muhalefet partilerini Can Atalay’a özgürlük demeye, seçilmiş bir milletvekilinin ve Hatay halkının iradesinin gasp edilmesi karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz. Umuttan, inattan ve adalet uğraşından asla vazgeçmeyeceğiz.” (ANKA)
Yorumlar kapalı.