İyi Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, AKP Genel Lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığına yaptıkları itirazın Yüksek Seçim Heyeti (YSK) tarafından reddedilmesi halinde, seçilme hakkıyla ilgili ihlalden ötürü Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuracaklarını açıkladı. Poyraz, itiraza yönelik tartışmalarla ilgili, “Siyasi bir tercihimiz değil. Bu bizim anayasal görevimiz” dedi.
YSK’nın, anayasaya nazaran üçüncü defa seçilemeyeceği gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına karşı yapılan itirazları bugün karara bağlaması bekleniyor. Millet İttifakı’nı oluşturan altılı masada bugüne kadar Yeterli Parti ve DEVA Partisi, Erdoğan’ın adaylığına karşı itirazda bulunurken, CHP ve öteki partilerden rastgele bir itiraz gelmedi.
Partisi ismine YSK’ya itiraz başvurusunu yapan Yeterli Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, itiraz süreci ile ilgili T24’ün sorularını yanıtladı. 1982 anayasasından bugüne kadar 19 anayasa değişikliği yapıldığını lisana getiren Poyraz, “Toplam 196 hususa tekabül ediyor anayasada. Yalnızca AK Parti iktidarında 12 anayasa değişiklik paketi yapılmış. Bunlardan bir tanesi de 2007 yılında yapılan anayasa değişikliği. 2007’de çok net bir formda oraya bir unsur geliyor. Diyor ki bir kişi en fazla iki kere cumhurbaşkanı seçilebilir. Tartışacak hiçbir şey yok” dedi.
“Kronometre sıfırlandı diyorlar, yüzme yarışında mıyız, yeni devlet mi kurduk?”
Poyraz, türel tartışmalara ait şu sözleri kullandı: “2012 yılında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi de oylandığı için birebir periyotta yeni bir kanun oluşturuluyor. Cumhurbaşkanı seçim kanunu. Bizim o vakte kadar elimizde milletvekili seçim kanunu var. 83’ten bugüne kadar. 2012 yılında, 2007 yılındaki anayasa değişikliği merkeze alınarak yeni bir kanun daha hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı seçim kanununda, ilgili kararda diyor ki; bir kişi en fazla iki sefer cumhurbaşkanı seçilir.
Yani anayasada 2007’de konulan hususun birebiri alınıp buraya koyulmuş. Sonra geliyoruz 2017’ye. Harikulâde hal koşulları, FETÖ, 15 Temmuz, KHK’lar. 2017’de referanduma gidiyoruz. 17 unsurluk bir değişiklik paketi var. 2007’deki referandumda iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Lideri Tayyip Erdoğan birebir vaktinde başbakan. 2017 yılında iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi bu sefer Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanıydı. Husus, cumhurbaşkanı seçimine ait ne diyor? 17 husus değişmiş. Cumhurbaşkanının harika yetkileri var artık. Başbakanlık kurumu kalkmış. Yazıyor, cumhurbaşkanı en fazla iki kere seçilir. Yani buraya dokunulmamış.
Şimdi AK Parti nasıl bir açıklama yapıyor? Kronometre 2018’de sıfırlandı. Biz yüzme yarışında mıyız, yeni bir devlet mi kurduk? Tam yeni bir anayasa mı yaptık? 17 unsurluk referandum, 2018’de yürürlüğe girecek koşuluyla halk oylamasına sunuldu. Hiç tartışmaya mahal vermeyecek formda Cumhurbaşkanı en fazla iki kere seçilir.“
“İyi Parti bu irtibat kampanyasına düşmedi”
Erdoğan’ın üçüncü sefer adaylığı ile ilgili tartışmaların kamuoyunda yaklaşık dört yıldır sürdüğünü lakin Yeterli Parti olarak kendilerinin bu tartışmaya girmediğine dikkat çeken Poyraz, şöyle devam etti: “YSK bir takvim açıklıyor. Diyor ki şu tarihte başlar, şu tarihte biter. 28 Mart 2023 günü cumhurbaşkanı adayları süreksiz listesini yayınlayacak. Buna ait itirazınız da 28 Mart’ta başlar diyor. Ancak dört yıldır Erdoğan üçüncü olur mu olmaz mı, bununla uğraşıyoruz. Biz bu tartışmalara hiç girmedik.
Çünkü bu süreçle ilgili tartışabilmemiz için evvel cumhurbaşkanlığı seçimine karar verilmesi lazım. İkincisi Sayın Erdoğan’ın YSK’ya adaylık başvurusu lazım. Sonra YSK da bu bahiste karar verip süreksiz adayları listesinde Erdoğan’ın ismini yayınlaması lazım. İtiraz tam o gün başlar. Dört yıldır bunu önümüze yün yumağı üzere atıp oynamamızı istiyorlar.
İyi Parti bu irtibat kampanyasına düşmedi. Münasebetiyle ben de o gün itibariyle YSK’ya büsbütün teknik bir dilekçeyle müracaatımızı yaptım. Artık benim okuduğum anayasa da birebir. YSK üyelerinin okudukları da birebir. Çok kolay. Erdoğan 2014’te seçildi. 2018’de seçildi.“
“Müzakere etme hazırlığımız çok evvelce hazırdı”
Poyraz, itiraz sürecinin parti içerisinde tartışılıp tartışılmadığı ya da Genel Lider Akşener’in bu mevzuyu partinin yetkili şuralarına taşıyıp taşımadığına yönelik soru üzerine “Sayın Genel Liderin bu bahisle ilgili ünitelerle aslında tartışacağı bir mevzu da yok. Daha doğrusu müzakere etme hazırlığımız çok evvelden hazırdı. Bizim dört yıl evvelki dilekçe de birebir metindir. Dört yıl içinde bu dilekçeye bir cümle eklemedik. Zira teknik bir metin” dedi.
“İtirazda bulunmak anayasal ödevimiz”
Poyraz, altılı masada DEVA Partisi dışındaki partilerin itiraz etmemesine yönelik olarak soru üzerine de şunları söyledi: “Ben burada YSK’ya itirazda bulunmak zorundayım. Bu benim siyasi tercihim falan değil. Ben anayasaya muhalif bir şeyi yapamam. Anayasaya muhalif bir şeye tenezzül edildiğinde itiraz etmek bizim anayasal vazifemiz. Vergi verme vazifemiz var mı var. Askerlik misyonumuz var mı var.
Bunlar anayasal vazifelerin birey olarak. Kurumların da anayasal vazifeleri var. Ben o yüzden o prensip ve kurallara terslik oluşturanlara karşı siyasi parti olma ödevim gereği müracaat yapıyorum. Bu bizim yetkili kurullarımızla alacağımız bir karar değil. Yeterli Partinin durduğu yerde, yapması mecburî olan bir tutum.“
“İtirazımız reddedilirse AYM’ye gideceğiz”
Poyraz, YSK’nın kararının akabinde nasıl bir süreç işleyeceğine yönelik soru ile ilgi de “YSK itirazımızı geçerli görürse Sayın Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığını listeden çıkartacak. İtirazımızı reddederse Sayın Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olarak seçimlere girecek.
YSK kararları mutlaktır ancak bununla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne seçilme hakkıyla ilgili ihlalden ötürü müracaat yapacağız. Lakin bunun seçimlere denk gelmesi yani sonuçlanması çok mümkün gözükmüyor. Ancak biz buna ait tüm yollara başvuracağız” dedi.
