Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Harun Küçük, işitme kaybı hakkında açıklamalarda bulundu. İşitmenin, anne karnında başladığını söyleyen Op. Dr. Küçük, “Çocuk yeni doğduğu andan itibaren seslere reaksiyon verir. Çocuğun ana lisan tahsilinde işitme çok değerlidir. Zira duymayan bir çocuk konuşma yetisini geliştiremez. Çocuklarda işitme kaybını kabaca ikiye ayırabiliriz. Birincisi doğuştan işitme kaybı, başkası olağan işitme ile doğan çocukta sonradan işitme kaybı gelişmesi durumudur” diye konuştu.
DOĞUMSAL İŞİTME KAYBINININ ARDINDA GENETİK NEDENLER OLABİLİR
Doğuştan meydana gelen işitme kaybından bahseden Op. Dr. Küçük, “Biz doğum sonrası görülen işitme kaybına doğumsal işitme kaybı (konjenital) diyoruz. Doğumsal işitme kaybına genetik nedenler, akraba evlilikleri, gebelik sırasında gelişen kimi enfeksiyonlar, iç kulak gelişim anomalileri ve kimi sendromlar neden olmaktadır. Doğumsal işitme kaybının erken periyotta tespiti ve süratli bir biçimde işitme rehabilitasyonu yapılması, konuşma ve lisan gelişimi açısından çok kıymetlidir. Bu yüzden ülkemizde doğan tüm yeni doğan bebeklere rutin olarak işitme taraması yapılıyor.
İşitme taramasında işitme kaybı kuşkusu olan çocuklar uzman bir odyolog tarafından değerlendirilmeli. İşitme kayıpları olup olmadığı ileri seviye işitme testleriyle denetim edilmelidir. İşitme kaybının tespit edilmesi durumunda işitme aygıtı uygulaması ve aile bilgilendirmesi yaparak işitme rehabilitasyonuna başlanmalıdır. Zira çocuk ne kadar erken ses ile tanışırsa, lisan ve konuşma gelişiminde elde edilen muvaffakiyet da o kadar yüksek olmaktadır. Tıpkı vakitte doğumsal bir iç kulak olup olmadığı tarafından bir kulak burun boğaz tabibi tarafından kıymetlendirilmesi gerekmektedir” tabirlerini kullandı.
İŞİTME AYGITI YARAR ETMEZSE BİYONİK KULAK TAKILABİLİR
Doktor denetiminin değerine değinen Op. Dr. Küçük, şu bilgileri paylaştı:
“Eğer çocuk işitme aygıtı ile yarar görüyor ve kâfi duyma sağlanıyorsa, aygıtla işitme rehabilitasyonuna devam edilmesi ve yakın takip edilmesi çok kıymetlidir. Bu sayede çocukların yaşıtlarına uygun lisan ve konuşma gelişimi sağlanır. Çocuk hayatına olağan bir birey üzere devam edebilir. Şayet standart işitme aygıtı ile kâfi işitme sağlanmıyorsa, bu çocuklara iç kulağa ameliyatla yerleştirilen ve en gelişmiş işitme aygıtı olarak bilinen ‘koklear implant’ uygulamasını yapıyoruz. Bu uygulamaya ‘biyonik kulak’ uygulaması da denmektedir. Bu uygulamalar sayesinde evvelce sağır ve dilsiz olarak yetişen çocukların günümüzde işitmesi sağlanmakta ve olağan bireyler olarak hayatlarına devam edebilmektedirler.”
ENFEKSİYONLAR SONRADAN İŞİTME KAYBINA YOL AÇABİLİR
Sonradan oluşan işitme kaybı hakkında da bilgi veren Op. Dr. Küçük, “Normal işitme ile doğan çocuklarda viral enfeksiyonlar, menenjit, yüksek gürültüye maruz kalma, tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları üzere nedenlerden ötürü sonradan işitme kaybı gelişebilmektedir. Bu işitme kaybı tipinin en sık nedeni tekrarlayan teneffüs yolu enfeksiyonları, geniz eti büyüklüğü ve alerjik nedenlerdir. Bunlara bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi ve buna bağlı işitme kaybını görmekteyiz” dedi.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Orta kulak iltihaplanması ve buna bağlı orta kulakta sıvı birikmesi ı durumunda öncelikli olarak medikal tedavi verildiğini kaydeden Op. Dr. Küçük, “Medikal tedaviye karşılık alınmaması ve bu şikâyetlerin 3 aydan fazla sürmesi durumunda, hasta kulak zarına tüp takılarak ve eşliğinde gerekiyorsa geniz eti ve bademcikleri alınarak tedavi edilir. Yeniden çocukluk çağında sonradan oluşan işitme kaybı viral enfeksiyonlar, menenjit geçirme, travma ve yüksek ses maruziyetine bağlı gelişebilmektedir. Bu tip durumlarda işitme kaybının tipine ve derecesine nazaran cerrahiyle düzeltilebilecek bir işitme kaybı ise cerrahi tedavi uygulanır. Şayet cerrahi olarak düzeltilemeyecek bir işitme kaybı varsa, hastaya işitme aygıtı uygulaması yapılır. İşitme aygıtı sayesinde sağlıklı bir işitme elde edilmiş olur. Böylelikle çocuğun lisan gelişiminin yaşı ile uyumlu olacak halde gelişmesi ve devam etmesi sağlanmaya çalışılır. Şayet işitme aygıtı ile de kâfi işitme sağlanamıyorsa, bu çocuklarda biyonik kulak uygulaması yapılabilmektedir” açıklamasında bulundu.
KONUŞULANLARI ANLAMAYABİLİR
İşitme kaybında olabilecek belirtilere dikkat çeken Op. Dr. Küçük, “Çocuklarda yüksek sesle televizyon izleme, karşındaki şahsa söylediği kelamları sık tekrar ettirme, konuşulanı anlamama yahut konuşması olağanken sözleri bozuk söylemeye başlama üzere şikâyetler gözlerseniz, bu işitme kaybının belirtisi olabilir. Bu durumda bir KBB uzmanına başvurup kıymetlendirme yaptırmanız önerilir” diyerek kelamlarını noktaladı.
Yorumlar kapalı.