ABD, devasa nükleer denizaltı anlaşması yaptığı Avustralya’ya 220 Tomahawk satışını da onayladı

ABD’nin Hint-Pasifik’te Çin’e karşı NATO benzeri oluşumlar gayretinin modülü olarak Avustralya ve Birleşik Krallık’la kurduğu AUKUS’un nükleer denizaltı muahedesi açıklamasını, ABD’nin Avustralya’ya 220 Tomahawk füzesi satması takip etti.

ABD’nin Tomhawk’a layık gördüğü ikinci müttefik

ABD Dışişleri Bakanlığı, Avustralya’nın 220’ye varan sayıda uzun menzilli Tomahawk seyir füzesi satın alma talebini onayladığını duyurdu. Bu, Avustralya’yı Britanya’dan (Birleşik Krallık) sonra Tomahawk elde eden ikinci ABD müttefiki yapacak.

ABD Savunma Bakanlığı’nın Savunma Güvenliği İşbirliği Kurumu’nun açıklamasına nazaran muahede, bakım ve lojistik dayanak dahil olmak üzere 895 milyon ABD dolarına mal olacak.

Açıklamada “Önerilen satış, Avustralya’nın ABD deniz kuvvetleri ve başka müttefik kuvvetlerle birlikte çalışma ve karşılıklı çıkarlarla ilgili misyonlara katkıda bulunma kabiliyetini geliştirecek” denildi.

Çin’e karşı Avustralya’yı silahlandırma çılgınlığı

Tomahawk satışının onaylanması, AUKUS’un nükleer güçle çalışan denizaltılardan oluşan filo inşa etmek için teknoloji ve kaynakları paylaşmak üzere üçlü muahede açıklamasıyla tıpkı haftaya geldi.

Avustralya-Britanya-ABD’nin ortak nükleer denizaltı üretmesi, öncesinde ABD’nin Avustralya’ya 5 nükleer denizaltı satması muahedesi, Çin’i kızdırmıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, “Üç ülkenin kendi jeopolitik çıkarları uğruna milletlerarası toplulukların telaşlarını büsbütün gözardı ettiğini ve ve kusur ile tehlike yolunda gitgide daha fazla ilerlediğini gösteriyor” demişti.

‘Soğuk Savaş zihniyetinin tipik bir örneği olan mutabakatla üç Batılı müttefikin bölgesel istikrar ve barışa ziyan verdiği ve silahlanma yarışını kışkırttığına’ dikkat çeken Wang, “Ciddi bir nükleer silahlanma riski oluşturuyor ve Nükleer Silahların Yayılmasını Tedbire Muahedesi’nin (NPT) hedef ve amaçlarını ihlal ediyor” vurgusunu yapmıştı.

Edineceği nükleer denizaltılardan fırlatabilecek

Nükleer denizaltılara tüy diken Tomahawk, ABD savaş gemileri ile ABD ve Britanya üretimi denizaltılardan fırlatılabiliyor. Avustralya Kraliyet Donanması’nın Hobart sınıfı muhripleri ve Avustralya’nın AUKUS muahedesinin kesimi olarak ABD’den satın almayı planladığı Virginia sınıfı nükleer denizaltılar tarafından da kullanılabilir.

Caydırıcılık bahanesi

ABC’ye konuşan Avustralya Savunma Bakanı Pat Conroy, Tomahawk satın almalarını, ‘gerekli bir caydırıcılık olmasıyla’ gerekçelendirdi.

Conroy, “Bu, hükümetin Avustralya Savunma Kuvvetleri’ne mümkün olan en güzel kabiliyeti ve uzun menzilli taarruz sağlayacak daha fazla yetenek verme, birebir vakitte rastgele bir potansiyel düşmanı uzak tutmaya yönelik gündeminin parçası” diyerek ekledi:

İlk olarak 1991’de Körfez Savaşı’nda konuşlandırılan Tomahawklar, 1000 kilometreden fazla uzaklıklara son derece düşük irtifalarda yüksek sübsonik süratte uçarken, vazifeye nazaran uyarlanmış çeşitli güdüm sistemleri tarafından denetim ediliyor. Bugüne dek yalnızca Britanya’nın ABD’den satın aldığı Tomahawklara kısa müddet önce ABD’nin Pasifik’teki bir öbür müttefiki Japonya talip oldu.

Eski Emekçi Partili Başbakan: Gelmiş geçmiş en makûs karar

Diğer yandan 30 yılda 245 milyar ABD dolarına mal olarak Avustralya vergi mükelleflerine devasa yük bindirecek AUKUS nükleer denizaltı muahedesi, Avustralya’nın iki büyük siyasi partisinin desteğini alırken, eski Personel Partili Başbakan Paul Keating’in ağır tenkitlerini topladı.

1991-96 yılları ortasında başbakanlık yapan Keating, muahedeleri, ‘100 yılı aşkın bir müddettir Avustralya Emekçi Partisi hükümetlerinin aldığı en berbat milletlerarası karar’ diye niteledi.

‘Gerçek şu ki, nükleer denizaltılara muhtaçlığımız yok’

‘Avustralya’nın kendini bir Atlantik gücü olan ABD’ye tabi kılarak gelecek yarım yüzyıl Asya’da elini kolunu bağlayacak taahhüde girdiğini’ belirten eski başbakan, “Gerçek şu ki, nükleer denizaltılara gereksinimimiz yok” dedi. Avustralya’nın Collins sınıfı denizaltı filosunun daha fazla dizel elektrikle çalışan denizaltılarla genişletilmesinin Avustralya kıyı şeridini savunmak için kâfi olacağını savundu.