14 Mayıs’ta yapılacak seçim kararının ve takviminin netleşmesinin akabinde siyasi partilerde hareketlilik sürüyor. Kahramanmaraş zelzeleleri sonrasında bütün siyasi partilerde olduğu üzere iktidar partisinde de seçim hesapları değişti.
Tarihinin en kritik seçimlerinden birine hazırlanan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), bir yandan Cumhur İttifakı’nı yeni partilerle genişletirken, “aday krizini” Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye liderlerine “cumhurbaşkanı yardımcığı” formülüyle aşan Millet İttifakı’na karşı yeni ataklar planlanıyor.
Bu çerçevede, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Başkanı Devlet Bahçeli ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı (MİT) Lideri Hakan Fidan’a “cumhurbaşkanı yardımcılığı” formülü dahil birçok seçenek tartışılıyor.
Cumhur İttifakı’nı HÜDAPAR ve Tekrar Refah Partisi (YRP) ile genişletmeye hazırlanan AKP’de, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimini kazanmak için ince hesaplar yapılıyor.
İktidar partisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi kazanmasında sorun olmayacağı savunulsa da, muhalefetin Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’nu “cumhurbaşkanı adaylığı” formülüyle seçim kampanyasına dahil etmesinin bir “sinerji yarattığı” da göz gerisi edilmiyor.
AKP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz eden GÜZEL Parti Genel Lideri Meral Akşener’in daha sonra masaya dönmesinin, Kılıçdaroğlu’nu güçlendirdiği ve muhalif seçmeni de konsolide ettiği yorumu yapılıyor.
Bu nedenle, hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerini garantiye almak için ittifakların genişletilmesinin yanı sıra, seçmenin konsolide edilmesine dönük formüller tartışılıyor.
6 Şubat zelzeleleri öncesinde AKP kurmayları, oy oranının yüzde 38-40 bandında olduğunu lisana getiriyordu.
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığına karşı yapılan fiyat artışları ve ekonomik tedbirlerin seçmende olumlu karşılık bulduğu ve seçmenin “düzeltirse Erdoğan düzeltir” yaklaşımı içinde olduğu savunuluyordu.
Ancak iktidar partisinde sarsıntının seçim sonuçlarına nasıl yansıyacağı şimdi tam olarak kestirilemiyor. Erdoğan’ın seçimi kazanmasında “sıkıntı olmadığı” savunulsa da, parlamento seçimi riskli görülüyor.
Bahçeli ve Fidan formülü tartışılıyor
AKP kulislerinde, MHP oylarının yüzde 5-6 civarında olduğu varsayımı yapılırken, cumhurbaşkanlığını kazanmak için en az yüzde 4-5’lik oya ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor.
HÜDAPAR ve Yine Refah Partisi ittifakıyla muhakkak bir oy oranının sağlanacağı öngörülse de, bunun kâfi olmayacağı düşünülüyor.
Akşener’in masaya dönüşüne reaksiyon gösteren UYGUN Parti içindeki ülkücü seçmenin MHP’ye dönebileceği hesabı yapılıyor.
Ülkücü oyların Cumhur İttifakı’na yönelimini artırmak için, şayet ikna edilebilirse, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin “cumhurbaşkanı yardımcısı” olarak ilan edilmesi formülü de tartışılıyor. Lakin geçmişte de gündeme gelen bu formüle, Bahçeli vize vermemişti.
Seçimin kazanılması halinde yeni devirde birden fazla cumhurbaşkanı yardımcısının atanabileceği, bu çerçevede MİT Lideri Hakan Fidan’ın da cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ilan edilmesinin seçmende olumlu karşılık bulacağı düşünülüyor.
Bazı bakanlar ve Oktay’ın ismi milletvekilliği için konuşuluyor
Milletvekili adaylığı için müracaatların 16 Mart Perşembe günü saat 17.00’ye kadar süreceği AKP’de, mevcut milletvekillerinin tümünden adaylık için yine başvurmaları istendi.
Ayrıca hala kabinede yer alan bakanların değerli bir kısmının de milletvekilliğine aday gösterileceği kulislerde konuşuluyor.
Milletvekili listelerinde olma ihtimali yüksek görülen bir diğer isim ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay.
“Üç periyot kuralı esnetilebilir”
İktidar partisinde merak edilen bir öbür husus ise “üç dönem” kuralınının katı bir halde uygulanıp uygulanmayacağı.
AKP tüzüğüne nazaran bir kişi en fazla üç periyot milletvekili olabiliyor. Bu süreyi dolduranların bir devir orta vermesi gerekiyor.
Aralarında TBMM Lideri Mustafa Şentop, Binali Yıldırım, Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Hamza Dağ’ın da bulunduğu çok sayıda milletvekili ve parti yöneticisi üç devir kuralına takılıyor.
Ancak AKP tüzüğünde daha sonra yapılan değişiklikle, bu kural esnetildi ve üç periyot kuralına takılanların aday gösterilip gösterilmemesi konusunda Merkez Karar İdare Kurulu’na (MKYK) yetki verildi.
AKP kaynakları, üç periyot kuralına takılanlarla ilgili MKYK kararıyla istisnalar getirilerek kimi isimlerin tekrar aday gösterileceği belirtiliyor.
Ortak liste seçeneği masada
AKP, parlamentoda daha fazla sandalye kazanmak için birtakım vilayetlerde “ortak liste” çıkarmayı da gündeminde tutuyor ve MHP’yle bu tarafta bir çalışma yapılabileceği de belirtiliyor.
MHP ise daha evvelki seçimlerde olduğu üzere kendi isim ve amblemiyle seçimlere girmekten yana. Lakin gerek MHP, gerekse farklı listelerle seçime girilmesi halinde, muhalefetin kazanma mümkünlüğünün güçlü olduğu ortak listeye kapıları kapatmayacağı öngörülüyor.
Yine de MHP’nin çok sıcak bakmaması nedeniyle ortak listenin çok hudutlu vilayette yapılabileceği de tabir ediliyor.
BBP de kendi ismiyle seçime girecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pazartesi günü partisinin Genel Merkezi’nde görüştüğü Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici’ye, AKP listelerinden adaylık önerdiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye nazaran lokal seçimlerde tüm bölgelerde aday çıkarılmadığı halde yüzde 2 oy alındığına işaret eden Destici, partisinin yüzde 4-5 civarında oy alma potansiyeli olduğunu belirterek, partisinin 81 vilayette seçimlere girmek istediğini bildirdi.
Ancak, BBP, aday çıkarması halinde AKP’nin kaybetme mümkünlüğünün yüksek görüldüğü yerlerde aday çıkarmayacak. Bu çerçevede, partinin güçlü görüldüğü, Sivas, Kayseri, Çorum’un da ortalarında bulunduğu 30 vilayette milletvekili adayı çıkarılması düşünülüyor.
Yorumlar kapalı.