İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin küme toplantısında konuşuyor.
“15 Mayıs’ta, ‘giderlerse gitsinler’ diyenler çekip gidecek”
Akşener’in açıklamasından satır başları şöyle:
Aziz milletim; pandemide, yaklaşık 100’ü hekim olmak üzere, 600’ün üzerinde sıhhat çalışanımız, hayatını kaybetti. Ayrıyeten, son yıllarda kışkırtılarak, azdırılan, sıhhatte şiddet eğilimi nedeniyle, görevleri başında akına uğradılar, öldürüldüler. Ülkemizi derinden yaralayan, 6 Şubat sarsıntılarında ise, 94’ü hekim, 448 sıhhat çalışanımızı kaybettik.
528 sıhhat çalışanımız ise yaralandı. Onlara reva görülen, tüm zorluklara karşın, sarsıntıdan sonra bile, vazife yerlerini terk etmeyen; ülkemizin her kentinden, tüm engellemelere karşın, zelzele bölgesine, vatan sevgisiyle koşan; hekimlerimizin ve sıhhat çalışanı kardeşlerimizin, özellikle bu sıkıntı süreçteki çalışmalarını, takdirle izledik.
Her ne kadar, iktidarın başı ve liyakatsiz grubu, onların, bu büyük fedakârlıklarına karşı, büyük bir vefasızlık göstermeye, devam etse de; bu berbatlığın, artık sonuna geliyoruz. Zira, o sene bu sene!
15 Mayıs’ta, “giderlerse gitsinler” diyenler çekip gidecek; hekimlerimiz ise, baş tacı olarak kalacak.
Biz, sıhhat ordumuzu ve sıhhat çabamızı, memleketi yönetmekten aciz takımların insafına, terk etmeyecek kadar, pahalı görüyoruz. Bu berbat günler, elbette geçecek.
15 Mayıs’tan itibaren, mesleğinizi, hak ettiğiniz şartlarda yapacaksınız. Ayaklar altına alınmaya çalışılan prestijinizi yükseltecek, çalışma koşullarınızı, en yüksek düzeye ulaştıracağız. Önlüğünüzün beyazına, asla lakin asla, çamur bulaştırmayacağız. Hiç merak etmeyin. Çok az kaldı.
“Sinan Ateş’i unutursam milletim bana hakkını helal etmesin!”
Bengisu’nun, Banuçiçek’in, Ayşe’nin, Gözyaşlarının hesabını sormazsam; haklarını aramazsam; Sinan Ateş’i unutursam, unutturursam; milletim bana hakkını, helal etmesin!
Bak Sayın Erdoğan hani, göz nazaran göre yaptığın, her hatanda, Her beceriksizliğinde, Her iş bilmezliğinde, çıkıp çıkıp, milletimizden, helallik istiyorsun ya…
İşte sana fırsat. İki hoş çocuğun, bir acılı annenin, ve yüreği yaralı bir milletin, helalliğini alma fırsatı…
Hadi bakalım, Sayın Erdoğan. Ayşe Ateş kızımıza, kelam veren sen değil miydin? “Ben bu işin peşine düşeceğim.” diyen, sen değil miydin? Bengisu’ya, Banuçiçek’e, kelam veren sen değil miydin? Kelamından dönmek mertliğe sığar mı? Hani milletin adamıydın? Hani cumhurun reisiydin?
Haydi bakalım. O makamın, kendi kendine taktığın, o sıfatların, hakkını ver de, görelim bakalım. Fakat veremezsin. O kelamları tutamazsın. Zira her şey ortada.
Gün ortasında, başşehrin göbeğinde işlenen, bu cinayetin üstünden, tam, 3 buçuk ay geçti. Adalet, hâlâ yerini bulmadı. Açılan dava, bir milim bile ilerlemedi. Hatalıların gözaltına alınacağı yerde; Adalet gözaltına alındı. Hatalılara kelepçe takılacağı yerde; adalete kelepçe takıldı. Cinayetin failleri yakalandı. Fakat ona yardım ve yataklık edenler, hür bırakıldı. Telefon kayıtlarında, tüm münasebet ağı ortaya döküldü. Katiller yakalandı. Ama buyruğu verenler, hür kaldı.
“Sen bu memleketin Cumhurbaşkanısın, korkma; katiller kim?”
Sayın Erdoğan; gerinden dönen dümenler karşısında; bu kadar kifayetsiz olma! Adaleti gölgeleyenlere karşısında, bu kadar basiretsiz olma! Mafyalar, simsarlar, uyuşturucu kaçakçıları karşısında; bu kadar aciz olma! Sen bu memleketin Cumhurbaşkanısın. Korkma! Bu cinayetin, asıl sorumluları kim? Açıkla! Bu suikastın planlayıcıları kim? Açıkla! Sinan Ateş’in temel katilleri kim? Açıkla! Şayet ki, bu milletten, nitekim de helallik almak istiyorsan; Bu kanı, yerde bırakma! Bu haksızlığa, boyun eğme!
Bu vicdansızlığa, sahip çıkma! Ben, adalet yerini bulana kadar, Her konuşmamda, sana bu çağrıyı yapacağım. Her konuşmamda, sözümü tutacağım. Her konuşmamda, sana, Sinan Ateş’i hatırlatacağım. And olsun, kaide olsun ki; Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız. Çevrilmek istenen dümenleri, kabullenmeyeceğiz! Alçakların, elini kolunu sallayarak gezmesine, müsaade vermeyeceğiz! Gerçekler ortaya çıkana kadar, bu cinayetin, peşinde olacağız!
Buradan açıkça ilan ediyorum; Bugün, iktidarın başı, zafiyet içinde olabilir. Bugün, tertip, zalimlere hizmet ediyor da olabilir. Bugün, Sinan Başkan’ın canına kıyanların, keyfi yerinde bile olabilir. Ama; bu alçaklıkta, eli olan, kolu olan, isteği olan, kim varsa, asla unutmasın ki; Mayıslar bizimdir.
“AK Parti iktidarı ve Bay Kriz artık düzgünce saçmalıyor”
Ak Parti iktidarı ve Bay Kriz, son devirde, çok enteresan seçim hareketleri yapmaya başladı. Kaybetme korkusuna kapıldıklarından olsa gerek, artık yeterlice saçmalıyorlar. Panik içerisinde, bir o yana, bir bu yana, savruluyorlar. Ve her savrulmada, ilkesizliklerini, gözler önüne seriyorlar. Hatırlayın; 2019’da da, tekrarlanan İstanbul seçimlerinin, çabucak öncesinde, misal işlere girişmişlerdi. Seçim kazanmak için, bula bula, terörist başına, sekreterlik yapmayı bulmuşlardı. Lakin sonra ne oldu? İstanbul’u kaybettiler… Biliyorsunuz; bekâmızın, kelamım ona, yılmaz savunucusu olan, Cumhur İttifakı’na, yeni üyeler katılıyor…. Ne diyelim, iyi uğurlu olsun. Allah tamamına erdirsin… Bu yeni birliktelikler sonrasında, Sayın Erdoğan ve genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın, seçim beyannamesine de artık kimi yeni başlıkların, dahil olduğunu düşünebiliriz.
Yorumlar kapalı.