Bakan Tunç: Darbe anayasasıyla yönetiliyoruz, demokratik ülkeye bu elbette ki yakışmaz

AK Parti Bartın Vilayet Başkanlığı‘nca düzenlenen bayramlaşma programına Togg aracıyla gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kendisini karşılayan Vilayet Lideri Yaşar Arslan, Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz ve partililerle bayramlaştı.

Tunç, burada yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki zelzeleler nedeniyle buruk bir bayram geçirdiklerini belirterek, afet bölgesindeki yaraları sarmak ve yıkılan kentleri yine inşa etmek için tüm kurumların canla başla çalıştığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde iktisat, altyapı, güç bağımsızlığı ve savunma sanayi alanlarında büyük projelere imza attıklarına değinen Tunç, yatırım, üretim ve ihracatla ülkeyi büyütürken demokrasi çıtasını yükseltmenin çabası içerisinde olduklarını aktardı.

Bakan Tunç, temel hak ve özgürlüklerin önündeki pürüzleri birer birer kaldırdıklarını, adalet, insan hakları ve demokraside “sessiz devrim” sayılabilecek ıslahatlara imza attıklarını tabir ederek, “Elbette ki bunlardan rahatsızlık duyanlar oldu. Niyet ve söz özgürlüğünü teröre takviye vermek olarak algılayanlar maalesef oldu olmaya da devam ediyor. Niyet ve söz özgürlüğünün kapsamı hem bizim hukukumuzda hem de milletlerarası dokümanlarda açıkça bellidir” diye konuştu.

‘Terör kümelerini destekliyorsanız o vakit hukuk devleti duruma el koyar’

Avrupa İnsan Hakları Mukavelesi’nin 9. unsuru din ve vicdan özgürlüğünün korunmasını öngörse de kontratın altına imza atan Avrupa ülkelerinde makûs uygulamalara şahitlik ettiklerini belirten Tunç, şöyle devam etti:

“İsveç’te caminin önünde Kur’an-ı Kerim’i yakma olayını lanetliyoruz. Bu din ve vicdan özgürlüğüne akındır. Avrupa’da gerçekleşmiş olması yüz karasıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne imza atan ülkeler, din ve vicdan özgürlüğüne yapılan akın noktasında önlem almak zorundadır. Fakat maalesef İsveç’te bunun olmadığını görüyoruz. Hiçbir mahkeme kararı hukuka karşıtlığı yasallaştıramaz. Hasebiyle İsveç makamlarından bilhassa NATO tepesi öncesi bu cins çirkinliklerin yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz. Zira bu en temel insan hakkıdır.”

Bakan Tunç, Türkiye’de de herkesin istediğini konuşup yazabildiğini fakat bu hareketlerin teröre takviye mahiyetinde olması halinde hiçbir demokratik hukuk devletinde korunmayacağını vurguladı.

Hiçbir niyet ve tabirin, amacında insan haklarının ihlali olan terörü destekleyemeyeceğini tabir eden Tunç, “En değerli hak hayat hakkı ihlalidir. Şayet ömür hakkına yönelik atak varsa ve siz bu saldırıyı destekliyorsanız, terör kümelerini destekliyorsanız, şiddeti teşvik ediyorsanız, terörist başlarını pak göstermeye çalışıyorsanız orada söz özgürlüğünden bahsedemezsiniz. O vakit yargı, hukuk devleti duruma el koyar, gerekli müeyyideyi uygular” şeklinde konuştu.

Tunç, hukuk güvenliğini sağlayarak, yatırım ortamını güzelleştirerek ve Türkiye’de adalete itimadı daha da yükseklere taşıyıp vatandaşların yargı hizmetlerinden aktif, adil formda yararlanmasının yolunu açmaya devam edeceklerini anlatarak, hem zelzele yaralarını sarmanın hem de başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde kentleri afet riskine karşı güçlü inşa etmenin uğraşı içerisinde olacaklarını lisana getirdi.

İnsanı güçlendirmeye devam edeceklerine işaret eden Tunç, “İnsanı güçlendireceğiz ki aile güçlü olsun. Aileyi tehdit eden sapkın akımlardan korumak için gerekli anayasal değişikliklere giriştik. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeni devirde hem ailenin korunmasına yönelik hem de başörtüsüne özgürlük tanıyan, tanımlayan anayasa değişikliğini de bu periyotta başaracağız” dedi.

‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en büyük demokratik reformdu’

Tunç, gayelerinin yeni, demokratik ve sivil anayasayı milletle buluşturmak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Çünkü milletimizin hakkı. 82 anayasasıyla, darbe anayasasıyla yönetiliyoruz, demokratik ülkeye bu elbette ki yakışmaz. Anayasamızda bugüne kadar ıslahat sayılabilecek çok değerli değişiklikleri gerçekleştirdik. Başta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en büyük demokratik reformdu. Milletimizin direkt doğruya yürütmeyi belirlediği, yasamanın, yürütmenin, yargının, kuvvetler ayrılığının tam manasıyla uygulandığı idare sistemine geçtik. Cumhuriyetimizi güçlendiren idare sistemine geçtik. Milletimiz son seçimlerde sistem tartışmalarını sona erdirdi. Artık geriye bakmaya gerek yok. Krizler, darbeler, kaos üreten, ekonomik krizler, siyasi krizler, vesayetçi anlayışı büyüten eski sistemi artık hatırlamamıza gerek yok. Daima ileriye bakacağız.”

İstikrarlı kalkınma modeliyle yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla büyüyen, güçte bağımsız, savunma endüstrinde güçlü, alt yapısını tamamlamış, her alanda kalkınan büyük Türkiye’yi, güçlü ekonomiyi inşa etmeye devam edeceklerini söyleyen Tunç, hakkaniyetli, istikrarlı dış siyasetle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde “Türkiye ekseni” yolunda sürat kesmeden devam edeceklerini anlattı.

Tunç, hudut uzunluklarında nöbet tutan güvenlik güçleri, polis, jandarma ile sıhhat vazifelileri ve çalışanların da bayramını tebrik ederek, hac misyonunu getirenlerin ibadetlerinin kabul olmasını temenni etti.

Hep bir arada Bartın’a hoş eserler kazandırmanın uğraşı içerisinde olacaklarını lisana getiren Tunç, yatırımlar tamamlandığında Bartın’ın bölgenin yıldızı üzere parlamaya devam edeceğini kelamlarına ekledi.

Bakan Tunç, konuşmasının akabinde Bartın Valiliğince Millet Konağı’nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.