CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, “Türkiye’de 12. Cumhurbaşkanına, Recep Tayyip Erdoğan’a, bugünkü cari Cumhurbaşkanı; o protestoyu yapamazsınız. Yaparsanız sizi alırlar, götürürler, orada makus muamele yaparlar, içeri atar ve tutuklarlar. Buna itirazı olan bir AK Parti mensubu olan varsa, o protesto Recep Tayyip Erdoğan’a yapılabiliyor dersiniz, gelin konuşalım. Fakat 13. Cumhurbaşkanına yapılabiliyor. Dünkü tavrımız, geleceğe dair taahhüdümüzdür. Bizim devrimizde, şiddet içermeyen her türlü reaksiyon ve protesto özgürce, bundan öncenin Türkiye’sinde olduğu üzere olacak” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özel, şunları söyledi:
“Dün; Adıyaman ve Şanlıurfa başta olmak üzere, sarsıntı bölgesindeki neredeyse bütün vilayetlerde ağır yağıştan ötürü sel felaketleri yaşandı. Şanlıurfa’da ve Adıyaman’da, 12’si Şanlıurfa’da ikisi Adıyaman’da olmak üzere; 14 vatandaşımızı kaybettik. Daha evvel de söylediğimiz üzere; felaket üstüne felaket, acı üstüne acı, kayıp üstüne kayıp yaşıyoruz.
“Dün sular altında kalan her bir çadır, AFAD’ın bu bahiste da nasıl yetersiz olduğunu gösteriyor”
Dün çadırlar sular altında kaldı. O çadırlarda meskenleri gerçek yere yapılmayanlar, meskenleri taban etüdü hakikat yapılmamış, sağlam yerlere değil de akışkan tabanların üzerine yapılmış ve bu yüzden konutları yıkılmış, oturulamaz hale gelmiş depremzedeler; bu sefer de yanlış yere kurulmuş çadırlarda sular altında kaldılar. Çamur altında kaldılar. Zira AFAD’ın başındakilerin sarsıntıya hazırlık, sarsıntıdan korunma ile ilgili eksiklikleri üzere depremzedelerin barındırılacağı alanlarla ilgili de son derece özensiz, hazırlıksız oldukları, gerekli çalışmaları yapmadıkları görülüyor. Bir çadırkent kuracağınızda, nereye kurulacağının memleketler arası standartları aşikâr. Etrafında, üzerine sağlam da görülse yıkılacak yapının olmadığı bir yere kurmak lazım. Yani konutun tabanına çadır kurulmaz. Sarsıntı bölgesinde de o denli tartışmalar oluyor, olmaz diyenler haklı. Deniz kenarına olmaz, bir sonraki zelzelede tsunami olur diye olmaz. Dere yatağına kurulmaz, sulak alanlara kurulmaz fakat AFAD’ın bu mevzudan hiçbir haberi yok. Nasıl tsunami tehlikesi olduğunda denizin tabanındaki çadırkentin Samandağ’da fotoğrafları hepimizi dehşete uğrattıysa, dün sular altında kalan her bir çadır, AFAD’ın bu mevzuda da nasıl yetersiz olduğunu gösteriyor.
“Kralları protesto edemezsiniz, padişahı ederseniz kellenizi vururlar”
Dün 13. Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinde bir şey daha yaşandı. Orada daha sonradan AK Parti Gençlik Kolları mensubu olduğu bilinen birisi Genel Liderimizi protesto etti. Çok değerli bir şey görüldü oradan. Türkiye’de 12. Cumhurbaşkanına, Recep Tayyip Erdoğan’a, bugünkü cari Cumhurbaşkanı’na; o protestoyu yapamazsınız. Yaparsanız sizi alırlar, götürürler, orada makus muamele yaparlar, içeri atar ve tutuklarlar. Buna itirazı olan bir AK Parti mensubu olan varsa, o protesto Recep Tayyip Erdoğan’a yapılabiliyor dersiniz, gelin konuşalım. Lakin 13. Cumhurbaşkanına yapılabiliyor. Dünkü tavrımız, geleceğe dair taahhüdümüzdür. Bizim devrimizde, şiddet içermeyen her türlü reaksiyon ve protesto özgürce, bundan öncenin Türkiye’sinde olduğu üzere olacak. Faşizmde olmaz, tek adam rejimlerinde olmaz, hükümdarları protesto edemezsiniz, padişahı ederseniz kellenizi vururlar. Ancak demokratik yollardan ülkenin başına gelenler övülebildikleri üzere yerilebilirler, alkışlandıkları üzere protesto edilebilirler.
Yeter ki fiziki hücum olmasın, nefret söylemi olmasın, kâfi ki toplumu galeyana getirecek ve provokasyona varacak bir atak olmasın. Protesto haktır kardeşim. 13. Cumhurbaşkanı protesto edilebilecek. Mevcut Cumhurbaşkanına o kelamların 3’te 1’ini söyletmezler. Ağzını, burnunu kırar, otomobile koyar, gözaltına alır, tutuklar ve mahpusa koyarlar. Şu ana kadar olurdu bunların hepsi. Tweetini atanı sabah 5’te basıyorlar… Dünkü protesto teşebbüsünden biz bir şey kaybetmedik. Demokrasimiz kazandı. Memleket canlı bir taahhüt gördü. Seçim Beyannamemizin bir sayfasını çevirdik.”
“İstediği protestoyu Çankaya Köşkü’nün önünde yapabilecek”
Özel, CHP iktidarında İçişleri Bakanı’nın protesto hakkı kullanılırken yapacağı şeyleri ise şöyle anlattı:
“CHP, Millet İttifakı’nın İçişleri Bakanı tıpkı bu İçişleri Bakanı üzere otobüsle polisleri yollayacak, 2 de boş otobüs yollayacak. Bununki üzere ite kaka değilse yeniden otobüse dolduracağız, Meclis’in önünde o protestoyu yaptırmayacağız, Cumhurbaşkanının önüne götüreceğiz. Yasamayı protesto edeceksen yeri burası, yürütmeyi edeceksen trafiği aksatmadan istediğin protestoyu Çankaya Köşkü’nün önünde yapabilirsin kardeşim. Varsa yazılı beyanın girip içeride kayda da sokabilirsin. Seçim beyannamemizin reaksiyon ve protesto hakkı sayfasını dün canlı yayında izlediniz.”
“Birbirlerini yalanlayanlar, palavrası hakikat diye gösterenler, tıpkı kavşağı iki defa açanlar”
Özel, Şanlıurfa’da açılışı yeni yapılan Abide Kavşağı’nın sular altında kalmasıyla ilgili İrtibat Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya reaksiyon gösterdi. Özel, Bağlantı Başkanlığı’nın kavşağın 3 Aralık 2022’de değil Nisan 2013’te açıldığı argümanına şunları söyledi:
“3 istikametli rezaleti birlikte görelim. Herhalde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ‘Açılışı çok hoş oldu’, Belediye Lideri Zeynel Abidin Beyazgül. ‘Yıllarca hizmet etsin memleketimize, bahtı da hoş olsun inşallah. Abide Kavşağı Şanlıurfa’mıza güzel olsun.’ 3 Aralık 2022. Belediye Lideri burada, tweeti burada, açılış burada, Recep Tayyip Erdoğan burada. Hangisi palavra, hangisi gerçek. Bir, palavrası hakikat üzere gösteren bir rezalet. İki, kendi büyükşehir belediye lideri ile çelişen ya da o gerçek söylüyor da güya onu yalanlayan bir rezalet. Ayrıyeten bir gerçek daha var, üçüncü rezalet. Hani deniyor ya bir kavşağı iki defa açıyorlar, bakın İrtibat Başkanlığı buraya fotoğraf koymuş, ‘Biz o kavşağı 2022’e açmıştık’. Bu kavşağın bir kısmında çalışma yapmışlar, Tayyip Erdoğan’a açtırmışlar, tam Nisan 2013’te. Birebir kavşağı 2022’de bir daha açmışlar, bu da Bağlantı Başkanlığı’nın bir diğer itirafı. Türkiye bildiğiniz Türkiye. Birbirlerini yalanlayanlar, palavrası gerçek diye gösterenler, tıpkı kavşağı iki defa açanlar.”
Özel emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili mağduriyetin giderilmesi, işçilerin promosyon ödemelerinin emekçilerin kendilerine verilmesiyle ilgili düzenleme yapılması davetinde bulundu. Özel, Anayasa Mahkemesi’nin 27 Aralık 2018’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bakanlar ve Cumhurbaşkanı Yardımcılarının maaşları bağlanınca emekli maaşlarını da alabilmesinin önünü açan kararını iptal ettiğini hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesi’ne gittik, 4 yıl beklediler. 4 yıl beklenir mi, maaşları aldılar. Artık sıra geldi, bakanlar değişecek haklısınız deyip bu kararı iptal ettiler. Biz zati tenezzül etmeyiz de 4 yıl boyunca Tayyip Beyin bakanları çift maaş alsın diye durup, bu kararı çıkarıp, bir de uygulama mühleti var 9 ay. 9 ay sonraya diyor ki Anayasa Mahkemesi, mesela İrfan Fidan, boşuna yollamadılar oraya. İrfan Fidan gitmiş oraya, 4 yıl bizim bakanlar aldı, Bay Kemal’in bakanlar alamasın diye iptal ediyor. Bu türlü bir düzenleme yapılacaksa, aslında Meclis’te yapılır. Sözümüzün ardındayız ancak nelere, nasıl tenezzül ediyorlar” diye konuştu.
Hatay Valisi Rahmi Doğan’ın AKP’den milletvekili adayı olmak için istifasını da pahalandıran Özel, şunları kaydetti:
“Seçimi kazanacaklarına inansalar, bakanları neden milletvekili yapsınlar?”
“Numan Kurtulmuş Beyefendi de çıkmış, dün tükürdüğünü bugün yalayan, dürüstlük timsali üzere pozlarla yürüyüp, her türlü olmadık işe bir kisve uydurma uğraşı içinde olan Numan Kurtulmuş, artık de çıkmış, ‘Efendim herkesin siyasete girme hakkı var, Hatay Valisi’nin de var filan’. Soru şu, Hatay Valisi kendini bu türlü bir vazifeye layık görüyorsa, kendini başarılı bir vali görüyorsa, sizin ona aferin diyeceğinizi düşünüyorsa, niçin ferdî ikmal peşine koşuyor, Hatay’ı kendinden niçin yoksun ediyor bu dar vakitte. İşini âlâ yapıyorsa, Hatay’da devam etsin, ‘Yok makûs yapıyor, istifa etsin diye biz onun önünü açtık.’ Kardeşim misyondan alsaydınız, galiba siz ona dokunulmazlık vermek istiyorsunuz. Bizim de sizin de bildiğiniz ve ortaya çıkmak için an kollayan gerçeklerin, ortaya çıktığında, örneğin iktidar değiştiğinde bu valinin dokunulmazlık altında olmasında yarar görüyorsunuz o denli mi? İktidar değişimine olan inancınızı taktir ediyorum fakat bu davranış hiç beğenilen bir davranış değil.
Hulusi Akar ve Süleyman Soylu, bu arkadaşların milletvekili yapılacakları konuşuluyordu, gittikçe somutlaşıyor. Neden, iktidar değişecek, vazifesi dönemindekilerle ilgili soruşturma kurulları filan lakin bu arkadaşların da dokunulmazlığa muhtaçlığı var. Seçimi kazanacaklarına inansalar, bakanları neden milletvekili yapsınlar?”
“Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidardaysa çok çadır bekleriz, enkaz başlarında”
Özel, Hüda- Par ile ilgili MHP’ye sorduğu sorulara cevap alamadığını söyledi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın karşılık vermek yerine kendisine hakaret ettiğini belirtti. Özel, Kızılay’ın yazdığı stratejik planda ise intihal olduğunu tabir etti ve “Stratejik plan kadar intihal raporumuz var” dedi. Özel, intihale ait hazırladığı görselleri göstererek, “Bu Kızılay 2021’den 2023’ kadar nasıl yönetilecek diye soran herkese bu türlü yönetilecek diye verilen stratejik plan yazım yanılgılarına kadar çeşitli kurumların stratejik planından kes, kopyala, yapıştır ile oluşturulmuş. Şayet AK Parti, Cumhur İttifakı’nı misyona devam ettirirseniz, onlar bundan sonraki afetleri, bir memurun kopyalayıp yapıştırdığı ve kimsenin okuyup incelemediği, CHP’nin okuduğunda yakaladığı, bu intihaller ve bu palavradan kitap ile yönetecek. Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidardaysa çok çadır bekleriz, enkaz başlarında. Çok çorba, battaniye bekleriz: Zira onlar kendi karınlarını doyurup, yandaşa peşkeş çekip, palavra siyaset yapamaya çalışan bir zihniyete dönüştüler” dedi. (ANKA)
TIKLAYIN | CHP’li Özgür Özel: Kılıçdaroğlu’nu Malatya’da protesto eden kişi eski MÜSİAD Şube Başkanı
Yorumlar kapalı.