Kahramanmaraş zelzelesinin akabinde çeşitli vakitlerde İzmir’e getirilerek Bayraklı’daki AFAD Süreksiz Konaklama Merkezine yerleştirilen depremzedeler bugün ellerinde “Yazımızı kışa çevirdiniz”, “Sesimizi duyan yok mu?”, “Önce depremzede artık hayatzede olduk” yazılı dövizlerle merkez önünde toplandı.
Geçen hafta konteyner kentten çıkmaları için mühlet verilen depremzedeler mühletin dolmasının akabinde yetkililere seslenerek tahlil bulunması istediler.
Adıyaman’dan İzmir’e gelen Semra Şaraldı şu sözleri kullandı:
“Şu anda konteyner kentte bulunmaktayız. Fakat bize çıkarılacaklarını söylediler. Birkaç gün evvel, bir hafta evvel biz inanın şok olduk. Nereye gideceğimizi bilemediğimiz için biz yeniden daha bir buçuk aydır geldik buraya. Biz madem çıkarılacaktık niçin bize bu türlü bu seçenek sunuldu? Şu anda devlet büyüklerinden, sayın valimizden, sayın yetkililerden lütfen rica ediyorum.”
“BİZİM TEK DİLEĞİMİZ BARINMAK”
Hatay’dan İzmir’e gelen Adnan Dünyagüzeli de “Çok mağduruz. Hiç gidecek bir yerimiz yok. Biz devletimizden yetkililerden sığınma talep ediyoruz. Barınma talep ediyoruz. Yani bize 12 aylık bir müddet verildi. Lakin şu an 7-8 ayda bize çıkın kendi başınızın dermanına bakın diyorlar. Gelirimiz yok. Hepimiz burada mağdur durumdayız. Bu insanların gidecek bir yeri yok. Verecekleri 3 bin liralık kira yardımıyla burada konut tutulmaz. Bu biçimde yaşanılmaz yani. Bizim tek dileğimiz barınma istiyoruz” dedi.
“BİZ SARAYLARINI DA İŞGAL ETMİYORUZ KİMSENİN”
Malatya’dan İzmir’e ailesi ile birlikte gelen Orhan Balık da “15 Mart’ta buraya yerleştim. Bu türlü ivedilikle bizim dışarı atılacağımız söylenmemişti bize. Bu manada hakikaten yalnızca biz değil buradaki İzmirli kardeşlerimiz de mağdurdur. Hiç kimse buraya kök salmak için gelmedi. Yani biz burada vilayetle kalalım, burada kalıcı olalım diye bir telaşımız yok lakin toplumsal olan devlet bize bakmakla yükümlüdür. Barınma sorunumuzu çözmek yükümlüdür. Fazla bir şey talep etmiyoruz. Kaldığımız yer konteynerler, biz saraylarını da işgal etmiyoruz kimsenin. Bu manada bize duyarsız kalmaları, bizi görmezden gelmeleri, biz güya farklı ucube bir kitleymişiz üzere davranmaları beğenilen bir durum değil. Benim çocuğum var, benim eşim var. Benim işim yok şu anda. Ben keyfiyatla buraya yerleşmiş değilim. Burayı keyfiyatla işgal etmiş. Zoraki buraya konmuş değilim. Devlet zelzeleden sonra bizi buraya aldık. Kaplarını açtı hayhay sağ olsunlar, var olsunlar. Fakat şu anda yapmış oldukları bu hoşluğun üzerine bizi bu türlü kapı dışarı koymaları, evsiz barksız bırakmaları, işsiz güçsüz bırakmaları ne devlet onuruna ahlaksa yakışır ne de bizim milletin kültürüne yakışır. Bizler Suriyeli vatandaşlarımıza bile kapıyı açmış bir milletiz. Yani şu bu demeden, ayırt etmeden, mağdur olan kimse onun ardında durmuşken bugün kendi asli vatandaşları olan bizler, depremzedeler yani bu durumda ise şu anda bu açıklamayı yapmak zorunda kalıyorsak bu hakikaten vahim ve acınası bir durumdur. Ben de isterim. Bugün memleketimde olayım. Ben de isterim işimin gücümün başında olayım. Benim işim gücüm yok. Memlekette iş güç yok. Mecburiyetten çıktım buraya geldim. Hani istediğimiz hakikaten fazla bir şey değil. Verdikleri burada konteynerdir. Sahiden söylüyorum yani saray talep etmiyoruz kimseden” diye konuştu.
“NEREYE GİDECEĞİMİZİ BİLMEYEN İNSANLARIZ”
Engelli olan ve konteyner kentte oğluyla birlikte kalan depremzede Ayhan Çetik şunları söyledi:
“Ben 2020 depremzedesiyim, engelliyim. Bizim tek isteğimiz ben bize dokunan herkese teşekkür. Bizim tek istediğimiz bize barınacak bir yer. Zira hiç gelirimiz yok. Hiç yok. Ben oğlum bipolar oğlumla ve köpeğimle yaşıyorum. Herkes beni tanıyor. Biz burada mağdur olanlarız. Meskeni olan gitsin, ayıklansın. Biz yalnızca hiç geliri olmayan, nereye gideceğimizi bilmeyen insanlarız.”
İŞTE O BOŞALTMA TEBLİGATI
Öte yandan Bayraklı Süreksiz Konaklama Merkezi Yönetici Yardımcısı Şuayip Üner imzasıyla depremzedelere gönderilen tebligatta şu sözler yer aldı:
“Sayın Konteyner Sakini, 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen İzmir sarsıntısından sonra kurulan Bayraklı Süreksiz Konaklama Merkezi 30.09.2023 tarihinde kapanacaktır. Bu nedenle konteynerinizi 30.09.2023 tarihi prestiji ikinci bir yazışmaya mahal vermeden demirbaş eşyaları ile birlikte teslim ederek çıkış süreçlerinizi yaptırmanız gereklidir. Konteynerinizi size verilen müddet içinde tahliye etmemeniz durumunda tahliye ile ilgili gerekli süreçler idare ünitesince gerçekleştirilecektir. İş bu doküman tebligat olarak tarafınıza iletilmiştir.”
Yorumlar kapalı.