Üniversitelerde özerkliğin ve akademik özgürlüğün yok edildiğine, idare yeterliliğinin zayıflatıldığına dikkat çekilen bildirgede şu tabirlere yer verildi:
‘ÜNİVERSİTELER İŞLEVSİZLEŞTİRİLDİ’
* Üniversitelere ayrılan finansmanın GSMH’den aldığı hisse, yüzde 1’in altında kaldı. Bu da üniversiteleri işlevsizleştirdi. Gerekli kaynak aktarılmadığından araştırmalarda beklenen nitelik ve nicelik sağlanmadı.
* AKP periyodunda, politik nedenlerle akademik yükselme ölçütleri daima değiştirildi, nitelik giderek düşürüldü, liyakatsiz takımlarla üniversiteler ele geçirilmeye çalışıldı.
* Vakıf ismi altında, cari masraflarının yarıya yakını kamu bütçesinden karşılanan özel üniversitelerin ticari bir işletme üzere çalıştı. Bu üniversiteleri bilgiyi ticarileştirdi, akademik ve idari işçinin emeğini sömürdü.
* “Ulusal ve memleketler arası yayın tesir faktörü” açısından değerlendirildiğinde Türkiye’deki üniversitelerden kimilerinin Ortadoğu ülkelerinin bile gerisinde kaldığı görüldü.
* Yurtdışına gitmek isteyen öğrencilerin sayısında önemli bir artış oldu.
* 208 üniversite rektörü ortasında yalnızca 17 bayan rektör buluyor. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gerekli yasal düzenlemelere gereksinim var.
* 1416 sayılı kanunla öğretim üyesi yetiştirmek için yurtdışına gönderilen öğrencilere verilen burslar yetersiz kaldı. Bu durum öğrencilerde ruhsal sıkıntılara yol açtı.
* 2012’de gerçekleştirilen ‘4+4+4’ uygulamasıyla 500 binden fazla öğrenci yükseköğretime fazladan geçti. Bu duruma üniversiteler hazırlıksız yakalandı. Bunun yanında akademisyen ve öğretim vazifelisi başına düşen öğrenci sayısı OECD’nin üstünde kaldı.
Yorumlar kapalı.