Fehmi Koru*
İki teröristin, Meclis’in yeni yasama yılına başlama günü, aksiyon için, Kayseri’den Ankara’ya gelmesi ve maksat olarak İçişleri Bakanlığı’nı seçmesinin birden fazla manası olmalı.
Neden o gün?
Eylemin hazırlığı için neden Kayseri?
Ankara neden?
Hedef olarak neden İçişleri Bakanlığı?
Bu sorulara verilecek yanıtların her birinin teröristler ve onları harekete gönderenler açısından birer manası olmalı…
Terörün bütün lisanlarda ortak bir manası var: Şiddete başvurularak yapılan ve etrafa endişe salmayı amaçlayan eylem/ler demek ‘terör’…
Ülkemiz terör hareketiyle birinci kere tanışmıyor. Osmanlı’dan beri şiddeti sonuç almak için yol olarak seçmiş yerli-yabancı kişi ve örgütlerin hareketlerine muhatap bir ülkeyiz. Bu prosedürü seçenler sırf öldürdükleri bireyler yahut tahrip ettikleri amaçlarla sonlu olmayan gayelere sahipler.
En başta, bütün ülkeye endişe salma üzere daha geniş bir emelleri bulunuyor.
Bu kadar da değil; ülkede idarede bulunanlara bildiri vermek için teröre başvurulduğu da oluyor…
Fırsat bulurlar ve ortamı istedikleri ölçüde karıştırabilirlerse siyasi sonuç almayı başarmak istedikleri de oluyor.
Konumuz evvelki gün Ankara’yı gaye alan terör hareketi olduğu için Türkiye’den kelam ediyorum ancak teröre muhatap tek ülke Türkiye değil. Bizde bugüne kadar gerçekleşen terör aksiyonlarından çok daha büyükleri ABD’de ve Avrupa ülkelerinde de sahneye konulabildi.
Terörün böylesine kozmik bir tarafı var.
Doğal olarak, dünyanın çeşitli bölge ve ülkelerinde dehşet saçan aksiyonların ortak tarafları olduğunu düşünmemiz ve teröristlerle başa çıkabilmek gayesiyle o ortak noktaları tespit etmek için gayret göstermemiz de gerekiyor.
O vakit, evvelki gün Ankara’da, TBMM’nin açıldığı gün, Kayseri’den yola çıkan teröristler tarafından sahneye konulan, amaç olarak İçişleri Bakanlığı’nı seçmiş terör hareketini irdeleyebiliriz.
Ankara ülkemizin başşehri. Meclis’in bulunduğu kent. Hareket için Ankara’nın seçilmesi terörü planlayanların maksadının öncelikle siyasi olduğunu düşündürüyor.
Siyasi hedef ne olabilir?
Üzerinde düşünülmesi gereken birinci soru bu: Siyasi hedef ancak ne?
Kayseri’den yola çıkılması değişik. Bombaları Ankara’ya taşımak için muhtaçlık duyulan araç rastgele bir vilayetten de bulunabilirdi. Fakat teröristler Kayseri’de bir veterinerin aracını, sahibini de öldürerek, ele geçirmeyi yeğlemiş görünüyorlar.
Acaba Kayseri-Ankara ortasında bir yerden mi bombaları araca yüklediler?
Kayseri-Ankara ortasındaki güvenlik önlemlerinin zayıflığı mı onları bu türlü bir tercihe itti?
Ve natürel gaye neden İçişleri Bakanlığı?
Esas zihni mıncıklayan soru bu: Terör hareketi için neden İçişleri Bakanlığı maksat olarak seçilmiş?
Yakın vakitte bakan değişti. Yeni bakan Ali Yerlikaya bu vazifeden evvel İstanbul’da valiydi ve misyona başlar başlamaz selefinden farklı icraatlarla farkını ortaya koydu. Uyuşturucu kaçakçılarının üzerine gidilmeye başlandığı üzere, himayeye mazhar olduğunu düşünen mafya-türü yapıları da dağıtma gayreti kendini belirli etti. PKK ile birlikte IŞİD-türü yapılara karşı da operasyonlar sürat kazandı.
Bu icraat başlıkları altına giren örgütlerden rastgele biri yahut birkaçı birden bu türlü bir aksiyonu planlamış olabilir.
Teröristlerden birinin şimdi aksiyonun başındayken kendini üzerindeki bombalarla patlatması da dikkate paha bir detay.
Kendini telef etmeyi içeren hareketleri göze almak, teröriste bunu kabul ettirmek sanıldığından zordur. Sanki terörist kendi kendisini mi patlattı yoksa ortalıkta görünmeyen bir üçüncü şahıs da vardı ve uzaktan kumandayla mı bomba patlatıldı?
Soruyu boşuna sormuyorum. İki terörist tarafından girişilmiş bir harekette sadece birinin üzerindeki bombaların patlaması, oburunun de birebir yola başvurmaması akla ister istemez bu soruyu getiriyor.
Öyleyse teşebbüste bulunan iki teröristten diğerlerinin da olabileceği üzerinde durulmalıdır.
Teröristler dışında hayat kaybı olmadığı için başarısız görülebilecek bir aksiyon, lakin her terör aksiyonu hafife alınmayacak kadar değerli bildiriler içerir. Evvelki günkü hareket de o denli bildirilere sahip manzarada.
Eminim, devletin ilgili kurumları benim zihnimde taşıdığım çeşitten sorulara karşılık arayarak bahse yaklaşıyordur.
*Bu yazı fehmikoru.com adresinden motamot alınmıştır.
Yorumlar kapalı.