CHP Genel Lider adayı Özgür Özel “Ben genç dinamik bir takımın bir adım önünde duran ve bu genç dinamik takım ismine kelam söyleyen tahminen birinci kelam hakkını kullanan bireyiyim.” dedi. “Cumhuriyet Halk Partisi’ne Tayyip Erdoğan’la polemiğe girecek, laf yarıştıracak, onun kadar sert konuşabilecek bir önder aramıyoruz.” diyen Özel, “Recep Tayyip Erdoğan’ın bize dayattığı siyaseti reddeden takımlarla yola çıkıyoruz.” tabirlerini kullandı.
İstanbul’da gazetecilerle bir ortaya gelen CHP Genel Lider Adayı Özgür Özel, alınamayan yüzde 75 oyu hedefleyen bir idare anlayışı içerisinde olacaklarını söyledi. “Tüm örgüt hazır olsa da olmasa da ahenk sağlayacak” anlayışının toplumsal demokrat anlayışla bağdaşmadığını belirten Özel, “Uçakta türbülans olduğunda panik anons yapılmazsa oluyor. Değişimi mutfak görüntüsünden öğrenen örgütün kendi varoluşuyla çeliştiğini düşünüyoruz” dedi.
“İstanbul’u kazanırsak değişim kesin, kaybedersek yarış dengede”
Gazete Duvar’ın aktardığına nazaran, Özel, pazar günü yapılacak İstanbul Vilayet Kongresi’nde kazanmaları durumunda, Kurultay yarışına önde gireceklerini belirtti. İstanbul kongresinin yalnızca bundan sonra yapılacak vilayet kongrelerini değil yapılmış olanları da etkileyeceğini söyleyen Özgür Özel, burada mevcut idarenin kazanması durumunda ise Genel Başkanlık yarışının istikrarda geçeceğini tabir etti.
Özgür Özel’in konuşmasında şu bildirileri verdi:
“Tam bir ay sonra CHP bir karar verecek”
Bugün sizlerle birlikte kahvaltıda olmak bizler için çok büyük bir onur. Davetimize icabet ederek geldiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Bizler daha çok Ankara’da vazifemiz yeterince Ankara’daki temsilcilerimizle, muhabirlerimizle çok daha sık bir ortaya geliyoruz. Fakat İstanbul basınıyla benim başkanlığındaki birinci toplantı bu. Bugün 5 Ekim bundan tam bir ay sonra Cumhuriyet Halk Partisi ikinci yüzyılında hangi genel liderle yoluna yürüyeceğine, ikinci yüzyıla hangi genel liderle geleceğine karar vermiş olacak.
Bir ay öncesinde sizlerle bir ortaya gelmek, ‘Türkiye’yi nasıl görüyoruz?’, ‘Dünyayı nasıl görüyoruz?’ Cumhuriyet Halk Partisi’ni nasıl yönetileceğimize ve Türkiye’nin problemlerine nasıl tahliller bulacağına, seçmeni Türkiye’yi yöneteceğimize nasıl ikna edeceğine ait, görüşlerimizi paylaşmak için buraya geldik ve bütün sorularını yanıtlamak istiyoruz.
“Üç aydır değişim tartışmaları sürüyor”
Adaylık açıklamamızdan yirmi gün geçti. Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaklaşık üç aydır değişim tartışmaları sürüyor. Adaylık açıklamamızla birlikte 15 Eylül gününde, ‘Değişimin yüz yılı yüz yılın değişimi’ diye sloganlaştırdığımız ve tavır dokümanı olarak söz ettiğimiz, ‘Türkiye’yi siyasetini dünyayı nasıl görüyoruz?’, ‘bunun için CHP’de ne değişmeli?’, ‘biz duruma nasıl bakıyoruz?’ üzere başlıklarla tabir ettiğimiz uzunca bir çalışma sonucunda, genç dinamik bir takımın dünyaya bakan, Cumhuriyet Halk Partisi tarihini gören, ‘Türkiye’de sol siyaset, toplumsal demokrasi ne vakit yükseldi, ne vakit duraksadı, ne vakit geriledi, dünyada siyasi akrabalarımızın bu mevzudaki tecrübeleri nedir?’ soruları üzerinde uzun tartışmalar sonucunda satır satır mutabakata vararak ortaya çıkardığınız tavır dokümanını kamuoyuyla paylaştık.
“Değişim lakin neyin değişimi”
Değişim ancak neyin değişimi? Nasıl değişim? ‘Bu değişimin altı nasıl dolacak?’ tartışmaları vardı, bir yirmi gündür bu sorular karşılıksız kalıyormuşçasına yapılan tenkitlerin, soruların ortadan kalktığını, bu sefer hangi takımlarla değişim tartışmasının başladığını duyuyoruz. Ankara’da bir öbür altı arkadaşımızla birlikteydik. Evvelki genel liderler bize başka ayrı ziyaret ediyoruz. Her seferinde takımımızdan diğer arkadaşlarla basının karşısında oluyoruz. Ziyaretlerimizi farklı kümelerle yapıyoruz. Sonuçta Türkiye’nin genç, dinamik, en az yarısının bayanlardan oluştuğu ve güzel eğitim almış, Türkiye’nin sorunlarla okuyan dünyayı görebilen ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni Türkiye’nin en argümanlı partisi değil, en güzel yönetilen kurumu haline getirmek savındaki takımlarımızı da sizlerle paylaşıyoruz.
“Recep Tayyip Erdoğan üzere bir başkan aramıyoruz”
Kurultay yaklaşırken tahminen bir lansman toplantısıyla hem Türkiye’nin en güzel yönetilen kurumunda ne anladığımızı, yani yüz yılı aşkın, yüz dört yıllık yüz dört yıldır kurultay yapan partimizde, idare anlayışını ve idare mimarisini nasıl değiştireceğimizi ve hangi içeriden isimlerle ve elbette toplumsal demokrat, elbette Cumhuriyet Halk Partili ancak bugüne kadar siyasetle bağlantılı olmayan hangi yeni yüzlerle bunlar sonra parti idaresinde olacağımızı da sizlerle paylaşacağız. Ben genç dinamik bir takımın bir adım önünde duran ve bu genç dinamik takım ismine kelam söyleyen tahminen birinci kelam hakkını kullanan bireyiyim. Cumhuriyet Halk Partisi’ne Tayyip Erdoğan’la polemiğe girecek, laf yarıştıracak, onun kadar sert konuşabilecek bir önder aramıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın bize dayattığı siyaseti reddeden takımlarla yola çıkıyoruz.
Onun dayattığı dikine kesen siyaseti, biz ve onlar, sağcılar ve solcular, Aleviler ve Sünniler, Kürtler ve Türkler, diye kendisinin kendince tanımlayıp öbür tarafı bize gerçek ittirdiği tarafı elli artı bir yapmaya uğraşan ittifak siyaseti. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi kimliği yerine diğer kimlik arayışlarına girdiği ve kendi içinde siyasetsizleşmeye, kendi siyasetiyle var olup kendisini çok daha geniş kitlelere anlatabilecekken dört şahıstan birinin oyunu alan – ki çok değerli görüyoruz- bir noktaya getiriyor.
Bunca yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarından sonra yüzde yirmi beşlik olduğu yerde duran ve bizimle birlikte direnen yüzde yirmi beş. Lakin başımızın üzerinde bir cam tavan var. O denli de yüzde yirmi beş, bu türlü de yüzde yirmi beş. Biz seçim kazanamayız. Onun için ittifak yapmaya, sağa açılmaya, sağdan birilerini bulmaya, sağdan akıl almaya, sağdan gelen danışmanlarla siyaset üretmeye mecburuz algısı bizi kendimiz olmaktan çıkardı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bize yanlışsız ittirilen ve karşı tarafı konsolide eden kimlik siyaseti yerine kendi siyasetimizi yapmanın inanç ve kararlılığı içindeyiz.
Yorumlar kapalı.