Gülsüm Kav kelamlarına, Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve büyük yıkıma sebep olan zelzeleleri anımsatarak başladı. Kav, “Elbette zelzele felaketinin gölgesinde bir 8 Mart geçireceğiz. Tekrar herkese baş sıhhati ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bir daha tıpkı ızdırabı yaşamamak için elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Bence bu sene çabanın konusu, 8 Mart’ın manası budur” sözlerini kullandı.
Yaşanan zelzele felaketi ile bayanların yıllardır yaşadığı ayrımcılığın ve şiddetin benzerlik gösterdiğini tabir eden Kav, “Biz bu kadar büyük bir yıkımı yaşamak zorunda değildik, yaşamayan ülkeler var. Enkazdan birlikte çıkacağız diyoruz elbette lakin bir daha o enkazın altında kalmamak için uğraş vermeliyiz. Nasıl Toplumsal Cinsiyet Eşitliği sağlandığında şiddet önlenebilirse zelzeleye sağlam yapılaşmanın bir tarz haline gelmesi de vefatları önleyecektir. Sarsıntıya ve şiddete güçlü bir ülkeyi uğraş ederek yaratabiliriz” dedi.
“MÜDAHALE ETMELERİ DEĞİL BİZİ MUHAFAZALARI GEREKİR”
Akşam saat 19-30’da Taksim’de gerçekleştirilecek Bayan Yürüyüşü için polis, tedbirlerini bir gece evvelce almaya başlamış, Taksim tomalarla çevrilmişti. Kav her sene düzenlenen Klâsik Bayan Yürüyüşü’ne yapılan polis müdahalelerini şu sözlerle eleştirdi:
“Bu müdahaleler temel bir Anayasa hakkı ihlalidir. Kimse Anayasa’nın önüne geçemez. Bayanların bu kadar hak kaybına ve şidddete maruz kaldığı bir ülkede, kendilerini söz etmek için alanlarda olmaları çok temel bir haktır. Yürüyüşün değil engellenmek, bayanların güvenliğinin sağlanması için kolluk kuvvetlerinin orada olması gerekir. Asıl misyonları, bu kadar acı içindeyken bayanların önünü açmaktır.”
“ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”
Çağdaş Ömrü Destekleme Derneği Lideri Prof. Dr. Ayşe Yüksel ise, “Kadınlar sorunun değil tahlilin bir kesimidir. Işıklar içinde uyusun, Türkan Saylan hocamız ömrü boyunca meselelere tahlil bulmak için uğraştı. Kaygısı ki, ‘sorun varsa tahlil var’ o kadar çok sorun çözdü ki… Mustafa Kemal Atatürk daha gayret yıllarında bizlerin erkekler ile eşit haklara sahip olmamız ve Cumhuriyet’in ilanından sonra uygar haklara sahip olabilmemiz için çalışmalar yapmıştır. Ve demiştir ki, ‘Yalnız tek bir şeye muhtaçlığımız vardır, çalışkan olmak’ bugün onun adımları sayesinde hayatın her alanında var olabildik. Fakat kırsalda yaşayan kız kardeşlerimiz, bayanlarımız hala okuma yazma bilmiyor. Ben Cumhuriyet bedelleriyle yetişmiş bi bayan olarak, diyorum ki haklarımızın maddelerde olması yetmedi bu maddelerin uygulanması ve hayata geçmesi gerekiyordu” formunda konuştu.
Ayşe Yüksel ayrıyeten Türkan saylan’ın şu kelamlarını anımsattı:
“Eğitimli her bayanın bu Cumhuriyete borcu var.”
Gülsüm Kav ve Ayşe Yüksel konuşmalarını, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” vurgusu ile bitirdi. Kav, “İstanbul Sözleşmesi’nden hiç vazgeçmedik, Danıştay’ın kararı ne olursa olsun vazgeçmeyeceğiz de” biçiminde konuştu. Yüksel ise, “İstanbul Kontratı yaşatır. Yürürlükten kaldırılan kontrata, 8 Mart 2024’te kavuşacağımızı umuyorum” dedi.
Yorumlar kapalı.