İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Tarihi Kemeraltı Çarşısı içerisinde yıllardır şerbetli içecek satan iş yeri sahibi Mehmet Güneş (40) geçen cumartesi günü tepsideki şerbetin içerisine düşen arıyı kurtarmak istedi.
Boğulmak üzere olan arıyı kurtarmak isterken yaşadığı olayı anlatan Güneş, “Şerbetin içerisine düşen arı boğuluyordu. Parmağımı uzattım ve arıyı kurtarayım derken, parmağımın üzerine çıkan arı tam elimden attığım esnada soktu. Daha öncede arı sokmuştu ancak bu türlü bir şey başıma gelmemişti. Bu sefer bayağı bir problem oldu. Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım. Yüzüm kızardı, ayaklarım titremeye başladı. Sonra çabucak yan taraftaki kuyumcu komşuya attım kendimi. Onlar da çabucak 112’yi aradılar ve 3,5 dakikada ambulans geldi. Milletimize, vatanımıza zeval gelmesin, sıhhat çalışanlarından da Allah razı olsun. Çabucak birinci müdahaleyi yaptılar ve 2-3 tane iğne vurdular. Biraz kendime geldim ve çabucak beni hastaneye götürdüler” dedi.
“HASTANEDE LİSANININ ŞİŞTİĞİNİ ÖĞRENDİK”
Komşu esnafın panik halinde dükkanın içerisine girdiğini aktaran kuyumcu esnafı 45 yaşındaki Cem Köker, “Komşumuzu arı sokmuş. İş yerimize geldi, ‘çok berbatım, her yerim kaşınıyor’ dedi. Bizde çabucak ambulansı aradık. Ayakları şişmeye başladı, her tarafı kaşınıyordu ve nefes almamaya başladı. Dükkanın içerisine sedye sığmadığı içi ben kucağıma aldım, ambulansa bıraktığımda aslında bayılmıştı. Hastanede lisanının şiştiğini öğrendik. Allah’tan çok süratli yetiştirdik kardeşimizi hastaneye” diye konuştu.
ESNAFIN YAŞADIĞI ENDİŞE DOLU ANLAR KAMERADA
Öte yandan, esnaf Mehmet Güneş’in kurtarmak istediği orta tarafından sokulduğu, bir mühlet müşterileriyle ilgilendikten sonra panik haliyle komşu kuyumcu dükkanına gittiği, insanların kendisinin yardımına koştuğu ve yaşadığı baygınlık anları güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
“KENDİSİNE ÖNERİLEN İĞNELERİ YAPARAK OLAĞANLAŞMAYA DÖNMEYE ÇALIŞMALI”
Arı sokmalarına karşı tepkileri 3 ana kümeye ayırabiliriz diyerekten ikazlarda bulunan Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, “Herkesin bildiği üzere arı soktuktan sonra arının zehrine karşı bedenin verdiği kolay bir reaksiyon oluşur. Hafif kaşıntı, ağrı ve sonrasında ise ödem ortaya çıkar. Orta diyebileceğimiz durumlarda ise bu ödem ve tepki 8-10 günü bulabilecek genişlikte ve bilhassa 10 santimi bulabilecek şiddetli bir ödem gelişebilir. Kimi durumlarda ise anafilaksi, anjioödem dediğimiz kendi içerisinde farklı kategorileri olan şiddetli bir tepkiye neden olabilir. 3’üncü kümedeki hastalar kısa müddette sıhhat merkezlerine ulaştırılmalı ya da bunu deneyim etmiş bir hastaysa kısa müddette daha evvel kendisine önerilen ilaçları kullanmalı yahut iğneleri yaparak olağanlaşmaya dönmeye çalışmalı. Aksi durumda alerjiye bağlı olarak süratli bir halde bedende kızarıklık, şişme, ödem, lisanda şişme, şuur bulanıklığı ve sonrasında da şok belirtileriyle birlikte hastalar hayatını kaybedebilir” sözlerini kullandı.
“KİŞİ VE YAKINLARININ NASIL DAVRANMASI GEREKTİĞİNİ BİLMESİ GEREKİR”
Her kişinin arı sokmasına alerjisi var mı niyetinden yola çıkarak bir test yaptırması gerekli değil diyen Karaca, “Eğer kişinin şiddetli bir alerjisi varsa buna karşı da en tesirli tedavilerden birisi immünoterapidir. Bu geliştirmiş olan aşıların birkaç yıl boyunca uygulanması yüzde 75 civarında güzelleşmeyi vaat edebilir. Bu tedavi dışında çok pratik bir tedavi yok. Onun için tedaviden çok kişinin kendisini müdafaası ve bu üzere durumlarda kişi ve yakınlarının nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekir” diye konuştu.
Karaca son olarak ise arı sokmalarına karşı arıları davet edici koku ve giysi renklerinden uzak durulmasını yahut arıları çeken ortamlardan kaçınılması gerektiğini bu durumun da tedavinin bir diğer basamağı olarak söylenebileceğini kelamlarına ekledi.
Yorumlar kapalı.