6 Şubat’ta peş peşe meydana gelen iki sarsıntı 11 vilayetimizi yıkarken her enkazdan acılar çıktı. Geride yürek yakan kıssalar bıraktı. Mümtaz Gövce de sarsıntıda eşi ve 2 kızını kaybetti. Felaketten 9 gün sonra telefonuna gelen sesli ileti ise onun adeta ikinci sarsıntısıydı. Zira o ses enkazda kalan 10 yaşındaki kızı Elif’in son sözleriydi: Baba, anneme ulaşamıyorum, galiba bende öleceğim. Acılı baba yaşadığı o kahredici anları canlı yayında anlattı.
“Telefon 7. günden sonra elime ulaştı lakin defin süreçleri vardı. Kızım bana ulaşmak için şarjı bitene kadar 18 saat ağır bir efor göstermiş. Yemin ederim bu kaydı bu türlü göğsüme oturdu. Allah bana bir sebeple ulaştırdı. Bu da bir kerametti benim için. Benim kızımın sesini duyurmak bana nasip oldu ancak orada duyulmayan birçok insanın sesini duyurmuş olduğunu düşünüyorum” dedi.
ALLAH EVLAT ACISINI KİMSEYE YAŞATMASIN
“Sadece orada biri vefat etti tamam lakin 3 gün, 5 gün sonra unutulur diye bir şey yok. Allah evlat acısını kimseye yaşatmasın. Bu dünyada kendimizi o kadar çok şey zannediyoruz ki aslında hiçbir şeymişiz. Evlatlarınız karşınızda bir beton binanın içinde yani size diyorlar ki buradalar fakat dokunamıyorsunuz, kurtaramıyorsunuz. Yaşadıklarından bile emin olmadan 3 gün, 5 gün çıkarmaya çalışıyorsunuz bir ümitle. Bu ümidin bile verdiği yorgunluk, bunu anlatamam size. Aşikâr bir günden sonra diyorsun ki; Allah’ım çok şükür en azından vücutlarına kavuştum, defnedecek bir cenazem var.” sözlerini kullandı.
Depremde yaşanan bağlantı zahmetiyle ilgili yeni mümkün facialar için GSM şirketlerine de seslendi zira kendisi üzere milyonlarca insan mağdur olmuştu; “GSM operatörleri hakkında burada hiç kimse mevzuyu açmıyor fakat şebekenin olmaması sorun. Lütfen, rica ediyorum bağlantıya bir çözün bulun. Şayet bağlantı yoksa hayat duruyor, ne dışarıdan ne içeriden. Bir şeylerin yapılabilmesi için birilerinin vefat etmesine gerek olmadan bunu nizama oturtabilirsek çok keyifli olurum.” dedi.
Yorumlar kapalı.