T24 Ankara
Yargıtay Ceza Genel Şurası, “bozma” kararı verdiği Cumhuriyet gazetesi müellif ve yöneticilerinin yargılandığı davaya ait gerekçeli kararını tamamladı. Kararda, daha evvel sanıklar hakkında verdiği çeşitli kararlarda görüşünü açıklayan hâkimin, sanıklara ceza veren heyette yer almasının hukuka muhalif olduğu belirtildi. Kararda, milletvekili olan Ahmet Şık hakkında örgüt propagandası cürmünden hükmedilen cezanın da işlendiği sav edilen hatanın dokunulmazlık kapsamında olup olmadığı değerlendirilmeden verildiği kaydedildi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi müellif ve çalışanlarının yargılandığı davada, terör örgütüne yardım kabahatinden Orhan Erinç hakkında 6 yıl 3 ay, Murat Sabuncu hakkında 7 yıl 6 ay, Kadri Gürsel hakkında 2 yıl 6 ay, Güray Öz hakkında 3 yıl 9 ay, Musa Kart hakkında 3 yıl 9 ay, Aydın Engin hakkında 7 yıl 6 ay, Hikmet Çetinkaya hakkında 6 yıl 3 ay, Ahmet Şık hakkında 7 yıl 6 ay, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara, Başkan Çelik hakkında 3’er yıl 9’ar ay, Ahmet Kemal Aydoğdu hakkında 10 yıl, Emre İper hakkında 3 yıl 1 ay 15 gün, Bülent Utku hakkında ise “terör örgütüne yardım ve propaganda” hatalarından 4 yıl 6 ay mahpus cezası vermiş, istinaf mahkemesi de bu cezaları onamıştı.
Yargıtay bozdu, lokal mahkeme direndi
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Eylül 2019’da Akın Atalay, Orhan Erinç, Murat Sabuncu, Aydın Engin, Hikmet Çetinkaya ve Ahmet Şık hakkındaki “terör örgütüne yardım” hatasından verilen mahkûmiyet kararlarını bozmuş, Şık dışındaki sanıklar için beraat talebinde bulunmuştu. Daire, Şık hakkında ise örgüt propagandası hatasından yargılama kararı vermişti. Fakat bozma üzerine tekrar yargılama yapan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, Kadri Gürsel’in beraatına karar verirken, öteki sanıklar tarafından bozma kararına direnmişti.
Başsavcılık bir sefer daha bozma istedi
Yerel mahkemenin direnme kararı sonrası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan tebliğnamede, Ahmet Şık’a örgüte yardımdan verilen 7 yıl 6 ay mahpus cezasının bozularak, Şık’ın “terör örgütü öven açıklamaları basma ve yayma”, “terör örgütü propagandası yapma” ile “devletin kurum ve organlarını alenen aşağılama” hatalarından cezalandırılması talep edilmiş, öbür sanıklar hakkında ise beraat kararı verilmesi istenmişti. Tebliğnamede, Kadri Gürsel hakkında verilen beraat kararının ise onanması talep edilmişti.
CGK metottan bozdu
Davayı bir defa daha inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi de birinci kararında direnince belge Yargıtay Ceza Genel Konseyi önüne gelmişti. Heyet, geçtiğimiz yıl Ekim ayında yaptığı toplantıda belgenin metottan bozulmasına hükmetti. Bozma kararı uyarınca belge bir sefer daha mahallî mahkemeye gidecek ve yargılama yenilenecek.
Gerekçeli karar tamamlandı
Genel Şura, bu kararın münasebetini tamamladı. Gerekçeli kararda, yöntemden bozma kararı üç nedene dayandırıldı. Kararda, kelam konusu nedenler şöyle sıralandı:
Vefat eden gazeteci Aydın Engin hakkında ceza verilmesinde direnme kararı kuruldu. Yargıtay, bu kararın mevtten evvel mi sonra mı verildiğinin araştırılmasını istedi. Bu araştırmanın sonucuna nazaran davada “düşme” kararı verilmesi gerektiğini belirtti.
- Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekili dokunulmazlığının kapsamı ile ilgili kararını anımsattı. Kelam konusu kararda, dokunulmazlığın istisnası olan anayasanın 14. Unsurunun tartışıldığını vurguladı. Buna nazaran, hangi hataların dokunulmazlığın istisnası kapsamında bulunduğunun belli olmadığı, milletvekili Ahmet Şık’ın gazeteci olduğu devirde işlediği kabahatin bu kapsama girip girmediğinin tartışılması gerektiği vurgulandı. Bu durumun Ahmet Şık tarafından duruşmada lisana getirilmesine karşın hiçbir inceleme yapılmadığı tabir edildi.
- 21 Kasım 2019 tarihli duruşmada sanık Bülent Utku’nun avukatının, mahkeme lideri Ersin Öztürk’ün, sanıklar hakkında daha evvel karar veren heyette yer aldığını söylediği, reddi hakim talebinde bulunduğu lakin bunun reddedildiği anımsatıldı. Kararda, hakimin, daha evvel sanıkların tutukluluğuna karar veren isim olduğu, iki sayfalık kararında yalnızca tutukluluk incelemesi yapmadığı, detaylı değerlendirmelerde bulunduğu vurgulandı. Öztürk’ün kelam konusu kararında, sanıkların hata işlediği istikametinde, davanın aslına dair yorumlarda bulunduğu, görüşünü evvelce açıkladığı kaydedildi. Bu nedenle de heyette yer alamayacağı tabir edildi.
Yeniden görülecek
Karara nazaran Cumhuriyet davası mahallî mahkemede tekrar görülecek. Mahallî mahkemenin kararda belirtilen hukuka karşıtlıkları gidermesi ve yeni bir karar vermesi gerekiyor.
Yorumlar kapalı.