Ziraat Mühendisi Cem Hamavioğlu, sarsıntıların akabinde besin eserlerinin temini ile ilgili açıklama yaptı.
Depremin etkilediği 11 vilayet, 2.6 milyon hektarlık alanda Türkiye’nin toplam tarım üretiminin yüzde 15,5’ini oluşturduğunu belirten Hamavioğlu, “Tarım alanlarının büyük kısmının emel dışı ve yanlış kullanılması, yanlış taban etütleri ve yanlış yapılanmalar, imar affı üzere usulsüzlükler bu gün yaşadığımız sorunun temelini oluşturdu. Sağlam binalar ne derece değerliyse üzerine kurulduğu arazinin bu yapıya ne kadar elverişli olup olmadığı da o derece değer arz ediyor. Kentlerimiz sarsıntılara dirençsiz hale geldi ve bu zelzeleye de hazırlıksız yakalandık. Bölgede yer alan Çukurova, Amik Ovası, Maraş ve Adıyaman üzere vilayetlerde de yer alan çok verimli tarım topraklarının adapsız biçimde imara açtılar ve üzerine koca koca binalar diktiler. Tabiat bildiğini yaptı ve insanın tahrip ettiği, yanlış yapılan her şeyi üzerinden çekip attı. Bunlar sarsıntıdan evvel düşünülmesi ve denetlenmesi gereken hususlardı, bu bize büyük bir ders olarak dönmeli ve süratli bir halde tedbirleri artırmalıyız” dedi.
Tarımın 11 vilayette en ağır yapılan iş kolu olduğuna dikkat çeken Hamavioğlu, “Ülkenin geri kalanı için besin tedariği de kıymet arz ediyor. Ziraî üretimin süratli bir biçimde tekrar başlaması gerekiyor fakat bunun için evvel üreticilerin temel üretim gereksinimlerinin temini gerekli. Zelzeleden sonra bu üreticilerin traktörleri enkazlarda kaldı besilhaneleri yıkıldı ve tarım araç gereçlerine ulaşımları imkansız hale geldi. Devletin süratli bir biçimde ahır, hayvanların barınabilmesi için çadır ve barınaklara takviye olması gerekiyor. Bunların süratli bir biçimde yapılmaması yalnızca zelzele bölgesinin değil bütün Türkiye’nin yaşayacağı yeni bir krize yol açabilir” diye konuştu.
“DEPREM BÖLGELERİNDEKİ ÜRETİCİLERE OLUMLU AYRIMCILIK YAPILMASI HEPİMİZİN GÖREVİ’’
Özellikle üreticiye bu süreçte bankaların dayanak olması, kredilerinin ötelenmesi ve takviye fonlarının açılması gerektiğinin altını çizen Hamavioğlu, “Afet bölgesinde artarak müddet gelen ‘su krizi’ var. Hayvanların su muhtaçlıklarının sistemli biçimde sağlanması gerekiyor tıpkı halde tarım yerlerinin de. Bunların her biri kısa ve uzun vadeli planlamalar olarak hakikat ve süratli bir halde düşünülmeli ve derhal hayata geçirilmeli. Bilhassa kısa vadede hayvanların barınma, yem, su üzere gereksinimleri çok çok değerli. Üretime seri biçimde başlanması için gübre, mazot, ilaç ve tohum dayanağı verilerek üretici yalnız bırakılmamalıdır. Üreticiye yapılabilecek bütün kolaylıklar sağlanmalıdır, SSK ve Bağkur prim ve ödemeleri uzun müddetli olarak ötelenmeli, kredi kullanan çiftçilerin kredileri uzun vadelerle faizsiz yapılandırılmalıdır. Uzun vadede herkesin zelzele bölgesindeki üreticilere müspet ayrımcılık fikriyle yardımda bulunması ülkemiz için çok değerli olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
Yorumlar kapalı.